GRANADA



Granada: Endülüs’ün Kalbi
Granada, zengin tarihi, etkileyici mimarisi ve büyüleyici kültürüyle İspanya’nın en özel şehirlerinden biri. Endülüs’ün incisi olarak bilinen bu şehir, Müslüman, Hristiyan ve Yahudi kültürlerinin bir arada şekillendirdiği büyüleyici bir atmosfere sahip. Alhambra Sarayı’nın görkemi, Albaicin’in dar sokakları ve Sacromonte’nin Flamenko ritimleri Granada’yı ziyaret eden herkesi kendine hayran bırakıyor. Yerel tapaslar ve tatlı pionono gibi lezzetler ise bu unutulmaz deneyimi tamamlıyor.
Dünya’nın en güzel mimari eserlerinden birine ev sahipliği yapan Granada, Endülüs Bölgesi’nin göz bebeği diyebiliriz. Benim de hayran kalarak gezdiğim şehir için yapılacaklar listesini aşağıda bulabilirsiniz.
Küçük bir not eklemek istiyorum, ben Temmuz ayında gittiğim için deneyimledim ve sizi uyarmak isterim ki Endülüs Bölgesi’ni özellikle Temmuz ayında gezmek çok zorlayıcı oluyor. Genelde açık alanda tarihi eserleri ve sokaklarını gezdiğiniz için de 40 dereceyi geçen hava sıcaklığı ve güneşin tepenizde olmasıyla gezmek bir hayli zor oluyor. Eğer Temmuz ayı döneminde gidecekseniz de şapka, güneş gözlüğü, güneş kremi ve bol suyu ihmal etmeyin!
Granada Yapılacaklar Listesi:
🏯 Alhambra Sarayı’nı gezin
🏘 Albaicin mahallesinde yürüyün
🔔 Granada Katedrali’ni görün
💃🏻 La Alborea’da Flamenco gecesine katılın
🥘 Paella yiyin
🌶 Alcaiceria Market’te alışveriş yapın
☕️ Bib-Rambla Meydanı’nda kahve için
👣 Sacromonte Çingene Mahallesini gezin
🪕 Çingene Gecesi’ne katılın
🍽 Los Diamantes’te yöresel tatları deneyin
🌮 Farklı restoranlarda tapasları deneyin
🌄 Mirador San Nicolas’tan manzarayı seyredin
🧼 El Banuelo’yu görün
⛪️ Jeronimo Manastırı’nı gezin
📸 San Juan De Dios Bazilikası’na gidin
🥂 El Huerto de Juan Ranas’ta Alhambra’ya karşı yemek yiyin
🥮Pionono’yu deneyin
📌 Aşağıda birkaç turistik durak için kısa bilgileri ekliyorum, şehri gezerken bu durakların tarihi önemi gibi detayları bulabilirsiniz.
🏯 Alhambra Sarayı
Granada’nın ve belki de İspanya’nın en ünlü yapısı olan Alhambra, Endülüs döneminin mimari bir başyapıtı. 13. yüzyılda Nasri Hanedanı tarafından inşa edilmiş bu saray, zarif avluları, mozaiklerle süslenmiş duvarları ve etkileyici su kanallarıyla büyüleyici bir atmosfer sunuyor. Sarayın Generalife Bahçeleri ise huzur dolu bir kaçış noktası. Alhambra’yı gezmek için önceden bilet almak gerekiyor, çünkü her gün binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
🏘 Albaicin Mahallesi
Granada’nın en eski mahallesi olan Albaicin, daracık taş sokakları ve beyaz badanalı evleriyle bir labirenti andırıyor. Bu mahallede yürüyüş yaparken kendinizi bir Orta Çağ hikayesinin içinde hissedebilirsiniz. Her köşeden Alhambra’nın manzarasını görebileceğiniz bu bölge, özellikle gün batımında büyüleyici bir atmosfere bürünüyor.
🔔 Granada Katedrali
Granada Katedrali, İspanya Rönesansı’nın en güzel örneklerinden biri. Katolik hükümdarların Endülüs’ü fethetmesinden sonra inşa edilen bu görkemli yapı, zarif sütunları ve altın süslemeleriyle dikkat çekiyor. Ayrıca Katedral’in yanındaki Kraliyet Şapeli, Kraliçe Isabel ve Kral Ferdinand’ın mezarlarına ev sahipliği yapıyor.
💃🏻 La Alborea’da Flamenco Gecesi
Granada, Flamenko’nun en otantik biçimde deneyimlenebileceği yerlerden biri. La Alborea gibi mekanlarda düzenlenen Flamenko geceleri, hem dansın hem de müziğin derin duygularını yansıtan eşsiz bir deneyim sunuyor. Ritmik gitar sesleri ve etkileyici danslarla dolu bir gece geçirmek için mutlaka bir Flamenko şovuna katılmalısınız.
🌄 Mirador San Nicolas
Mirador San Nicolas, Alhambra’nın ve Sierra Nevada Dağları’nın muhteşem manzarasını izlemek için en iyi noktalardan biri. Bu popüler seyir terası, özellikle gün batımında dolup taşıyor. Buradan Alhambra’nın kızıl renklerle ışıldayan görüntüsü, fotoğraf tutkunları için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Aşağıda seyahatinizde ihtiyacınız olabilecek giriş biletleri ve turlar için linkleri bulabilirsiniz
REHBER EŞLİĞİNDE ALHAMBRA SARAYI VE NASRID SARAYI TURU
ALHAMBRA SARAYI SESLİ ANLATIM VE GİRİŞ BİLETİ
Granada ile ilgili tüm detayları Instagram profilimde öne çıkanlar kısmındaki “🇪🇸 Granada” başlığı altında bulabilirsiniz.
Alhambra



Alhambra Sarayı, 13. yüzyılda, Nasridler tarafından inşa edilmeye başlanmış; bu Müslüman hanedan, sarayı bir yönetim merkezi, kale ve aynı zamanda huzurlu bir yaşam alanı olarak tasarlamış. Yüzyıllar boyunca eklemelerle genişleyen bu saray, zarif İslam mimarisiyle adeta bir sanat eserine dönüşmüş.
Sarayı gezerken, ince ince işlenmiş çiniler, Arapça yazıtlarla süslenmiş duvarlar ve simetriye gösterilen özen hemen göze çarpıyor. Sanki her taş, her desen o dönemin kültürünü ve sanatını anlatmak için özenle yerleştirilmiş. En etkileyici bölümlerden biri olan Aslanlı Avlu, ortasında bulunan havuzu ve çevresindeki zarif sütunlarıyla büyülüyor. Avlu, ismini ortasında yer alan ve 12 aslan heykelinin çevrelediği fıskiyeden alıyor; bu heykellerin her biri bir hikaye anlatıyormuş gibi.
Alhambra, sadece bir saray değil; bahçeleriyle de nefes kesiyor. Generalife Bahçeleri, şehrin gürültüsünden uzaklaşıp doğanın huzurunu hissetmek isteyenler için tam bir kaçış noktası gibi tasarlanmış. Çiçekler, havuzlar ve su yolları, her adımda insanı sakinleştiriyor.
1492’de Granada’nın Katolik Krallar tarafından ele geçirilmesiyle, Alhambra’nın tarihi bir dönüm noktasına ulaşmış. Saray, İspanyol hükümdarlarının eline geçmiş ve bazı bölümleri değişime uğramış. Ama hâlâ o İslam mimarisi dokusu sarayın ruhunu koruyor.
Bugün, Alhambra sadece bir yapı değil, bir zaman kapsülü gibi. Ziyaretçilerini geçmişin büyüsüne çekiyor, her köşesiyle “burada yaşamış olsaydınız ne hissederdiniz?” diye sorduruyor. Granada’nın ruhunu hissetmek istiyorsanız, Alhambra görmek bir zorunluluk gibi değil, bir keyif olmalı! 🌟