Seul, Güney Kore’nin başkenti ve en büyük şehri. Tarih ve modernliğin iç içe geçtiği bu metropol, gökdelenleri, sarayları, alışveriş bölgeleri ve zengin kültürel mirasıyla ziyaretçilerine çok yönlü bir deneyim sunuyor. Teknoloji ve pop kültürünün merkezi olmasının yanı sıra, doğal güzellikleri ve tarihi mekanlarıyla da oldukça popüler bir şehir.
Seul’da Gezilecek Yerler:
1. Gyeongbokgung Sarayı: Seul’un en büyük ve en önemli saraylarından biri. Joseon Hanedanı’nın başkenti olan Seul’de inşa edilen bu saray, büyüleyici mimarisi ve devasa bahçeleriyle ziyaretçilere tarihi bir yolculuk sunuyor. Sarayın içindeki Ulusal Saray Müzesi de görülmeye değer.
2. Bukchon Hanok Köyü: Geleneksel Kore evlerinin (Hanok) bulunduğu bu köy, Seul’un modern yapıları arasında adeta bir zaman yolculuğu gibi. Dar sokaklar arasında dolaşarak geleneksel Kore yaşamını keşfedebilir, sanat galerilerini ve kafeleri ziyaret edebilirsin.
3. Namsan Seul Kulesi: Seul’un en yüksek noktalarından biri olan Namsan Dağı’ndaki bu kule, şehrin panoramik manzarasını sunuyor. Özellikle gece ışıklandırmasıyla oldukça romantik bir atmosfer yaratıyor.
4. Myeongdong: Seul’un en hareketli alışveriş ve sokak yemekleri bölgelerinden biri. Kozmetik mağazaları, moda butikleri ve lezzetli Kore sokak yemeklerini bulabileceğin bir cennet. Ayrıca Myeongdong Katedrali de bu bölgede yer alıyor.
5. Changdeokgung Sarayı ve Gizli Bahçe: UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan bu saray, özellikle gizli bahçesi ile ünlü. Doğa ile baş başa kalabileceğin huzurlu bir yer arıyorsan, bu sarayı mutlaka ziyaret etmelisin.
6. Insadong: Geleneksel Kore çay evleri, antika dükkanları ve sanat galerileriyle dolu olan bu bölge, Seul’un kültürel kalbi diyebiliriz. Burada hem modern hem de geleneksel sanat eserlerine rastlayabilir, sokaklarda dolaşırken keyifli vakit geçirebilirsin.
7. Kral Sejong Heykeli: Seul’un kalbinde yer alan Gwanghwamun Meydanı’nda bulunan, Güney Kore tarihinin en önemli figürlerinden birini onurlandıran anıt. Kral Sejong, Joseon Hanedanı’nın dördüncü kralı ve Kore alfabesi Hangul’un yaratıcısı olarak biliniyor. Hangul’un halkın okuma yazma öğrenmesini kolaylaştıran bir alfabe olması, Kral Sejong’u sadece bir hükümdar değil, aynı zamanda halkının kültürel gelişimine büyük katkı sağlayan bir lider olarak tarihe geçirmiş.
8. Gwangjang Market: Seul’un en eski ve en ünlü geleneksel pazarlarından biri. 1905 yılında açılan bu pazar, hem yerel halkın hem de turistlerin büyük ilgi gösterdiği, otantik Kore sokak lezzetlerini deneyimleyebileceğiniz bir gastronomi cenneti. Geleneksel Kore yemekleri, sokak atıştırmalıkları ve yerel ürünlerle dolu olan Gwangjang Market, ziyaretçilere yerel kültürü yakından tanıma fırsatı sunuyor. Bindaetteok (Mung Fasulyesi Krep), Mayak Kimbap, Tteokbokki, Mandu, Sundae (Kore Kan Sosisi) gibi lezzetleri deneyebilirsiniz.
9. Bukhansan Ulusal Parkı: Doğayla iç içe olmak isteyenler için harika bir seçenek. Şehir merkezine yakın olmasına rağmen, Bukhansan Dağı’nda yürüyüş yapabilir ve Seul’un muhteşem manzarasını izleyebilirsin.
10. Lotte World: Seul’un eğlence merkezi. Hem kapalı hem de açık tema parkı bulunan bu devasa kompleks, aileler ve macera severler için keyifli bir deneyim sunuyor.
11. Kore Savaş Anıtı Müzesi: Seul’de yer alan ve Kore tarihinin en acı dolu dönemlerinden biri olan Kore Savaşı’nı anmak amacıyla kurulmuş önemli bir müze. 1994 yılında açılan bu müze, Kore Savaşı’nın yanı sıra Kore’nin askeri tarihini detaylıca ele alıyor ve ziyaretçilerine tarihi olayları daha yakından anlama fırsatı sunuyor.
12. Gangnam: Seul’un modern ve lüks yüzünü temsil eden, şehrin en ünlü semtlerinden biri. “Gangnam Style” şarkısıyla dünya çapında tanınan bu bölge, Seul’un ekonomik ve kültürel merkezlerinden biri olarak biliniyor. Lüks alışveriş merkezleri, şık restoranlar, yüksek binalar ve hareketli gece hayatıyla Seul’un kozmopolit yaşamını yakından deneyimlemek isteyenler için ideal bir yer.
Seul, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla modern bir metropolde aranılan her şeyi sunuyor. Ziyaretçilerine tarih, doğa ve eğlenceyi bir arada yaşatan bu dinamik şehir, hem kısa süreli geziler hem de uzun keşifler için ideal bir destinasyon.
Seoul’ de bulunan saraylar arasında en büyüğü ve popüleri olan Gyeongbokgung Sarayı. 16.yüzyılda savaş sırasında zarar görünce, 19. yüzyılda büyük bir kısmı onarılmış.
Bu büyük alan içerisinde dönemin hanedanlığına hizmet için 300’e yakın yapı bulunuyor. İçerisinde bulunan her bir bina Kore mimarisinden kesitler barındırmakta.
Bütün bu alanı detaylı bir şekilde dolaşmak ve binaların tarihçelerini veya kullanım amaçlarını öğrenmek isterseniz gününüzün 3-4 saatlik bir kısmını ayırmanız gerekiyor.
Diğer saraylardan farkı, içerisinde bulunan ve “Secret Garden” ( Gizli Bahçe) olarak bilinen bölüm.
Biz gezmeye gittiğimizde ana kısmı gezmek ücretsizdi, fakat Secret Garden bölümünü gezmek için bir tura katılmanız gerekiyor ve bunun içinde bir miktar para ödemeniz gerekiyor.
Yaklaşık 30-40 dakika arası süren tur, gerçekten de gizli tutulmuş ve dış dünya ile bağları koparılmış gibi olan bu bahçeyi gezmek için oldukça yeterli oluyor.
Zamanın hükümdarları genellikle bu bahçeye giderek dinlenirlermiş ve aynı zamanda misafirlerini de bu özel alanda ağırlarlarmış.
Namsan Park’ta bulunan, Seul şehrinin simgesi haline gelmiş olan kule. Şehrin merkezinden bir asansör ile parkın bulunduğu alana çıkılabiliniyor, ardından yürüyerek veya ücret karşılığı teleferik kullanılarak kuleye ulaşılıyor.
N Tower ise en üst katından 360 derecelik bir Seoul manzarası sunuyor. Kuleye giriş ücreti 6.000 Güney Kore Wonu. Kulenin hemen önündeki geniş alan ise gün içinde birçok kültürel gösteriye ev sahipliği yapıyor.
Namsan Park ise Seul şehrinin kalabalığından ve gürültüsünden uzaklaşmak isteyenlerin uğrak noktası. Genellikle aileler tarafından sıkça tercih edilen Namsan Park, içerisinde birçok kafe, restoran ve hediyelik eşya dükkanı barındırıyor. Parka ulaşmak için şehrin içinden ücretsiz olan teleferiğe binmeniz yeterli.
Şehrin merkezi noktalarından birinde bulunan kapı, modernliğin merkezinde kendi havasını korumayı başarmış.
Bu kapı şehirde bulunan 8 kapıdan biridir ve “Namdaemun” (Büyük Güney Kapısı) olarak biliniyor.
Kore savaşı sırasında büyük hasar gören kapı, 7. Kral tarafından yeniden inşa edilmiş.
Kapı hafta içleri ziyarete açık oluyor ve simgesel olarak koruyucular tarafından korunuyor. Bu koruyucular yöresel Kore kıyafetleri ile kapıda nöbet tutarken, değişim saatleri geldiğinde turistlere kısa bir gösteri yapıyor.
Gyeongbokgung Sarayının bulunduğu Gwanghwamun meydanında yer alan heykel, Kore alfabesinin de bulucusu olarak bilinen eski Kore krallarından biri olan Sejong’a ait.
Kral Sejong Heykeli’nin hemen arkasında yer alan heykel, Japon istilası sırasında savaşmış ve kahramanlaşmış General Yi-Sun’a aitmiş. Heykelin önünde yer alan su kanalında ise kronolojik olarak sıralanmış hanedanlığın krallıklarının isimleri ve neler yaptıkları yazılmış.
Seul’da gezilecek yerler listenizde baş sıralara koymanızı tavsiye ettiğim bir yer, Kore Savaş Anıtı. N Tower’a yürüyerek 10 dakika uzaklıkta olan anıtın girişi ücretsiz.
Binanın içerisinde 1950-1953 yıllarında Kuzey Kore ile Güney Kore arasında gerçekleşen Kore savaşında Güney Kore’ye destek vermiş tüm ülkeler için hazırlanmış özel bölümler bulunuyor. Ayrıca yine tüm ülkeler için ayrı ayrı hazırlanmış kısa filmler savaş döneminin koşullarını oldukça iyi aktarıyor.
Türkiye, Güney Kore’ye destek veren ülkeler arasında Amerika’nın ardından en çok asker gönderen ülke konumundaymış. Bu bilgi anıtı gezerken gördüğünüz her Türkiye köşesinde karşınıza çıkıyor ve bu durumu önemle vurguluyorlar.
Binada Kore’nin geçmişte yaptığı savaşlara ait bilgiler ve fotoğraflar bulunan kısımlar da var.